
Tez – Paralel Evren Sergisi 12-22 Ağustos tarihleri arasında Armonia Bodrum Evleri Şapeli’nde ziyarete açık olacaktır.
TEZ
(1954–2024)
Galler kökenli bir İngiliz vatandaşı olan Tez, 1954 yılında Lefkoşa, Kıbrıs’ta doğdu. 1975-1980 yılları arasında Paris’te yaşadı ve burada antika mobilyaları restore ederek geçimini sağladı. Bu dönemde ahşap oyma tekniğiyle tanıştı ve ilk heykelsi bastonlarını üretmeye başladı. Londra’ya döndükten sonra Croydon College, Faculty of Art & Design’da heykel eğitimi aldı ve 1985 yılında Güzel Sanatlar Diploması ile mezun oldu. Aynı yıl, Hercules Fisherman tarafından kurulan ve radikal, kapsayıcı bir galeri yaklaşımını benimseyen bir sanatçı inisiyatifi olan Our Wonderful Culture’ın ilk sergisi Art in Ruins’e (The Crypt, St. George’s Church, Londra) dahil edildi.
1986 ve 2000 yılları arasında, punk öncüleri Andrew Czezowski ve Susan Carrington tarafından Brixton, Güney Londra’da kurulan elektronik müzik, alternatif kültür ve LGBTQ+ topluluğu için önemli bir merkez olan The Fridge’de sahne tasarımcısı olarak çalıştı.
Yaşadığı efsanevi Pullens Binaları’nın canlı topluluğunda kilit bir figürdü ve 19. yüzyıldan kalma blokları yıkımdan kurtarma kampanyasında merkezi bir rol oynadı. Daha sonra, ekibiyle birlikte çalışarak Londra Crystal Palace’daki Fountain House’un restorasyonuna öncülük etti.
2013 yılında Türkiye’ye taşınarak önce İstanbul’da daha sonra da Bodrum’da bir atölye kurdu. Köpekleri eşliğinde, çevresinden topladığı atık ve hurda malzemeleri ironik ve özgün heykellere dönüştüren gezgin bir sanatçı olan çevresel bir flâneur haline geldi.
Heykellerinin yanı sıra yaratıcı zekâsı ve pratik çözümleriyle herkesin sorununa çözüm bulduğu için arkadaşları arasında “Tez’ll fix it” lakabını aldı.
Croydon College’daki mezuniyet sergisinin kataloğunda üretim anlayışını şu sözlerle ifade etmişti:
“Hurda malzemeleri bir şeylere dönüştürmeyi seviyorum çünkü bu, modern nesnelerin (ve insanların) ‘kullan-at’ zihniyetiyle değersiz ve önemsiz görüldüğü fikrini tersine çeviren bir duruş, oysa aslında çoğu zaman kendilerine özgü bir kimlikleri ve güzellikleri var.”
Sanatçı, 31 Aralık 2024’teki ölümüne kadar çalışmalarına ve yaşamına bu yaklaşımı özenle sürdürdü.